Depremin ardından tüm basın yayın organlarında fay haritalarının boy gösterdiğini anlatan Kahraman, “Olası depremin büyüklüğü ve zamanı tartışılmış, farklı ağızlardan yurttaşların kafasını karıştıran açıklamalar yapılmış, depreme yönelik tüm ilgi odağı depremin nerede, ne zaman ve kaç büyüklüğünde meydana gelebileceği şeklinde tartışmalara indirgenmiştir. İnşaat Mühendisleri Odası olarak bu tartışmanın yanlış bir zeminde yürütüldüğünü vurguluyor, ülkemizin deprem gerçeğine ve kentlerimizin depreme hazırlıksızlığına dikkatleri çekmenin hayati önem taşıdığının altını çiziyoruz. Topraklarımızın ve nüfusumuzun büyük çoğunluğunun deprem tehlikesi bulunan bölgelerde yer aldığı ve sıklıkla ülkemizin çeşitli noktalarında büyük depremlerin meydana geldiği açık bir gerçektir. Son yüz yılda Türkiye’de 85 yıkıcı deprem meydana gelmiş ve yaklaşık 85 bin civarında insanımız hayatını kaybetmiştir. Yani ortalama her 1,5 yılda bir yıkıcı sonuçları olan depremler meydana gelmektedir. Dolayısıyla nüfusun %96’sı deprem riski altında bulunan bölgelerde yaşayan yurttaşların öncelikli sorunu, depremlere karşı güvenli yerleşim alanları ve güvenli yapılaşma ihtiyacıdır” diye konuştu.